Paydos demeye neredeyse çok az kalmıştı ki bir müşteri daha veznenin önünde dikilmiş, onun bu dalgın halini garipsercesine bakıyordu. Oysa genç memur bambaşka uzaklara gitmişti, küçücük banka salonunun darlığı onu daha geniş coğrafyalara göndermek için hayaller kurdurup duruyordu. Karşısındaki yaşlı adam biraz daha sabrediyor, bastonunu tüm gücüyle yere çarpmamak için ağır ağır soluyordu havayı. Halbuki genç memur, adamla birkaç saniye göz göze gelmiş ama onu da hayalinin bir parçası sanmıştı. Yaşlı adamın kendinin bile beklemediği bir anda aksırmasıyla memur birkaç saniyelik hayalinden tekrar her gün gelip gittiği bu eski çalışma masasının başında buldu kendini. Bu süre yaşlı adama yetmişti, çünkü aklından memura yüksek sesle bağırıp, bankayı kötüleyip, dışarıya hızlı adımlarla kaçmayı düşünüyordu. Oysa çok beklememişti, sadece bir dakika kadar...
Genç memur işinin gereği yalancı bir gülümsemeyle yaşlı adama baktı ya da gerçekten tebessüm ediyor da olabilirdi çünkü deminki birkaç saniyelik rüya onu sevindirmeye yetmişti. Yaşlı adam bir şeyler ararmışçasına ceplerini tek tek kontrole çalıştı sonra bir kağıt bulup önüne uzattı genç memurun. Genç memur bir şeyler anlatıyor ama çok hızlı konuştuğundan yaşlı adam cümlelerden kelime seçmek zorunda kalıyordu. Sonra yazıların altına bir kaşe basıp, karşıdaki müdür beyin odasını gözüyle işaret etti, kâğıdı uzattı. Yaşlı adam kağıdı elinden çekip gösterilen yere baktı sonra koşarak bankadan çıktı.
Made with Bullet