Minyatür Kitap Sanatı
📄

Minyatür Kitap Sanatı

 
Minyatür, minik, minicik, minnacık, minnak, mini mini, mini, küçü, güccük kitaplar…
 
Minyatür kitap diyelim biz, dışarıda böyle diyorlar. Peki ya içeride? Pek bilinmiyor ya da pek uğraşasımız yok.
 
Bu minyatür kitaplar ne kadar küçükse de hakikaten hayranlık uyandırıcılar. Görünce insanın alıp bakası geliyor, tabi çoğu yerde camların arkasında bu küçük kitaplar. Rousseau’nun Émile’inde (Emil) geçtiği gibi (bu sanatın tarafından bakarsak): yaratıcının elinde güzeldir her şey, insanın eline geçince bozulur.
Günümüzde her ne kadar baskı teknolojisi epey ilerlemişse de bu minyatür kitaplar taa önceden de merak konusuymuş. İnce ince, el emeğiyle işlenir ve yazılırmış. Orta Çağ Avrupası’nda dini metinler bu küçük boyuttaki kitaplara geçirilir ve daha rahat taşınıp yolculuk kolay yapılırdı. Bir de o zamanlar el yazması kitapların, bizimkilerden daha ağır olduğunu biliyoruzdur. Daha sonra modern anlamdaki minyatür kitap matbaanın icadıyla hız kazandı. Yeni baskı yöntemleri geliştikçe farklı minyatür kitaplar da baskıya girdi.
 
Bu minyatür kitaplardan ilk defa taa eskiden sokaklarda oynarken bulmuştum bir tane. Elime geçen bu kitap küçücüktü, ayrıca içinde de bir şeyler yazıyordu. O zaman okumayı biliyordum ama demek ki yabancı dildeydi ya da şu an hatırlamıyorum yahut okumaya kalkışmamıştım bu kırmızı kapaklı minyatür kitabımı. Ama hâlâ merak ediyorum bu yazıyı kaleme alırken (bknz: klavyeye almak.) Kırmızı kapaklı kitabımdan bahsetmişken bu kitapların ciltlemesi de ayrı bir işti. Hatta biraz sonra kendi yaptığım minyatür kitaptan bahsederken ciltlemenin zorluğundan da bashedeyim.
Efendim minyatür kitap dedik o kadar, bir de Sunay Akın’nın Oyuncak Müzesi var ki bayılırım. İçindeki minnacık o oyuncaklar, hele Hitler'in yahut kızılderililerin olduğu bölüm. O küçücük dünya. Müzede Bir Gece filmindeki gibi bir gece hareket etse tüm müze nasıl olur diye düşünüyorum da… Muhteşem… İşte İstanbul Oyuncak Müzesi’nde de en üst katta o minyatür evlerin, odaların, insanların, yaşamın bulunduğu odaya girdiğinizde sıradaki çocukların önlerinde defterler, bir kitapçıda minnacık kitaplar görürsünüz. Ve daha hangi odalarda neler neler, Hitler'in yaktırdığı kitaplar mı dersiniz. İşte bunlar minyatür kitaplardır.
İstanbul Oyuncak Müzesi (Göztepe), Minyatür Kitaplar
İstanbul Oyuncak Müzesi (Göztepe), Minyatür Kitaplar
 
İOM hakkında daha fazlasını okumak için bu sayfa ilerle:
İOM hakkında daha fazlasını okumak için bu sayfa ilerle:
 
İstanbul Oyuncak Müzesi’nin yanı sıra Eskişehir Anadolu Lisesi Küçük Prens Müzesi ve dünyanın tek minyatür kitap müzesi olan Bakü Minyatür Kitap Müzesi’ni de unutmamalı.
İstanbul Oyuncak Müzesi (Fotoğraflayan:K.B.)
İstanbul Oyuncak Müzesi (Fotoğraflayan:K.B.)
İstanbul Oyuncak Müzesi (Fotoğraflayan G.A.)
İstanbul Oyuncak Müzesi (Fotoğraflayan G.A.)
 
Küçük Prens hakkında daha fazlasını okumak için bu sayfa ilerle:
Küçük Prens hakkında daha fazlasını okumak için bu sayfa ilerle:
 
Küçük Prens Müzesi (Eskişehir), Minyatür Küçük Prens Kitapları
Küçük Prens Müzesi (Eskişehir), Minyatür Küçük Prens Kitapları
Bakü Minyatür Kitap Müzesi (Azerbaycan)
Bakü Minyatür Kitap Müzesi (Azerbaycan)
notion image
 
Şimdi de bir-iki gündür uğraştığım minyatür kitap çalışmamdan açayım konuyu. İşte kendileri buradalar, iki taneler: (Minyatür defter de denebilir diye düşünüyorum.)
 
notion image
notion image
notion image
notion image
 
Mavi deftere/kitaba bir kapak hazırlamak için çok uğraştım diyebilirim. Evet ciltler, karton kapaklar kitapların yıpranmasını geciktirir ama onlardaki yaşanmışlığı değiştiremez, silemez, yok edemez. Kitaplar ister istemez yıpranır insanın elinde. Hele kütüphaneden ödünç aldıklarım. Yani isteyerek, bile bile zarar vermiyorum ama kenarları kıvrılır işte, bilmem niye. Ama unutmamalı, bir kitap başka bir okuyucuya geçtiğinde o kitabı okurken hem bir kitap okumuş hem de bir insanı okumuş olur o okuyucu. O burayı okurken ne düşündü diye düşünebilir mesela…
 
notion image
 
Minyatür kitaplara dair internette gezinirken bunları buldum:
notion image
notion image
notion image
Bunların sahibi Tatsuya Tanaka diye bir abi. Hatta yaptıklarını miniature-calendar.com adresinde ve sosyal medya hesaplarında paylaşıyor. Minyatür Takvim adlı bu internet sitesinde takvimin her gününe bir çalışmasını eklemiş. Fikrimce, hoş bir çalışma olmuş. Hayatımızdaki sıradan nesnelere bambaşka bir açıyla yaklaşıyor Tatsuya Abi.
 
notion image
 
Minyatür kitaplar; Etsy, eBay, Amazon, Miniature Books USA gibi sitelerde alışverişe konu olurken bizde böyle bir şey yok. Yani dışarıda alışverişi yapılan, piyasası olan, para kazandıran bir iş olan minyatür kitapla Türkiye'de uğraşan yok. Zor mu, aklımıza mı gelmiyor, takip mi etmiyoruz, haberimiz mi yok bütün bunları bilmiyorum. Am elimde olsa bu işe girişirdim sahiden. Hem eğlenceli hem zor bir iş. Ama bir arkadaşa hediye edilebilecek güzel bir hediye: 📔
 
notion image
 
notion image
 
Minyatür kitapla alakalı yazacaklarım şimdilik bu kadardı. Aklıma gelenleri yazmaya çalıştım. Tıpkı küçük çocuklar misali büyümeyi sevmeyen bu tatlı kitaplar gibi küçük ve tatlı kalmak temennisiyle…
 
~