Makale 27
📜

Makale 27

 
A gâfil! Ne uyursun bunca vakittir?
Uykunu mu aldın uyku mu seni aldı, Allah bilir.
 
A Galah! Ne olur ki başımı şişirirsin?
Bırak çırpınmayı da uykumu ne diye kaçırırsın?
 
A cefakâr! Gönlünü ne daraltırsın?
Hâlâ başın vardır da baştan bahsedersin.
 
Baş sevgili uğrunda verilmezse ne iş görür?
Başını tüyden yastığa koyarsın, sevgili bunu görür.
 
Ve der, acep başın uğrumda eğilmez mi hâlâ?
Eğilmez baş, yitmez. Yastığa koyduğun baş doğru yola!
 
Bak sokaktaki kelp bile ağyarla uğraşır,
Sen nefsine ağyarsan başka kimle uğraşır?
 
Tut ki yüzyıllar uyudun; a ahmak biz, biliriz seni.
Sen, bir yüzyıl daha istersin uyandırsak seni.
 
Ey Galah! Uyumak fıtratımdandır.
Ev damsız değilse, fıtratımda da uyku vardır.
 
Ah şaşkın! Dam bir gün çöker haneye.
Hane olur biri bin yerde, yıkıntıda kim kaçar nereye?
 
Uyku çöktü mü üzerine, daha nasıl bağırsın âlem?
Kapkaranlık kesilir işte gözüne, uykuda madem,
 
Niye ısrar edersin uyumakta, seher vakti?
Nûr, göz uyur kalp uyumaz demedi mi?
 
Sende kalp uyur, göz uyur, âlem uyur.
Bu gaflet denizine bir dalarsın bir çıkar.
 
Boğulmak tehlikesi olan yerde, uykum geldi denir mi?
Su uyur, düşman uyumaz. Su senden gafil mi?
 
 
A Galah! Üstün başın, gözlerin gibi kan kesilmiştir,
Bu da uykusuzluktan mı başına gelmiştir?
 
Vah Kör! Bu sevgilinin aşkıdır; uyku tutsa bizi duyulur:
Sevgilinin dikenlerinin kanattığı yerler kanat kesilir, uçulur.
 
Sen uyku davasından aman demezsin,
Hem de sevgili dersin.
 
O ağızda inci bırakmazlar bir gün,
Kara toprağın içine atar yorgan herkes bir gün.
~24/06/..