Küçük Prens 🐍🐘
📄

Küçük Prens 🐍🐘

Küçük Prensler 🌌

Çocuk olmaktır devler ülkesinde, Küçük Prenslik. Küçük Prens yani Little Prince, Kiçik Prints, Güccüg Pirens, Güccük Pirens, Bizdig Pirens, Kleine Prinz, Petit Prince, Masadennin, Çita Mapaskiri, Pequeno Principe, Principito.
 
notion image
 
Küçük Prens kuşları kadar çok dilde, lehçede, ağızda çevrilmiş ve renk bulmuştur kendine. Ayrıca dünyada en çok basılan, en çok satan kitapların başında geliyor neredeyse. Neredeyse çünkü Dickens’ınınki daha çok satıyor. Bir savaş kitabı İki Şehrin Hikâyesi , Küçük’se bir barış kitabı. Yazıldığı yıllar İkinci Cihan Harbi’ne denk geliyor Küçük Prens’in, birinin dediğine göre de “Hitler’in Kavgam’ının karşısında durabilecek tek kitap.” Öyle bir kitap işte bizim Küçük Prens.
 
*Doğu Trakya Ağzıyla Küçük Pirens 1
*Doğu Trakya Ağzıyla Küçük Pirens 1
*Doğu Trakya Ağzıyla Küçük Pirens 2
*Doğu Trakya Ağzıyla Küçük Pirens 2
*Doğu Trakya Ağzıyla Küçük Pirens 3
*Doğu Trakya Ağzıyla Küçük Pirens 3
 
Altı yaşındayken balta girmemiş ormanlara dair Yaşanmış Öyküler adıyla bir kitap okuyor pilotumuz. Kitaptan etkileniyor ve bir fil yutan bir boa yılanı çizerek büyük insanlara gösterir. Büyük insanlar resmi hiç anlayamadıkları gibi, bir de ona hiç beklemediği tavsiyelerde bulunurlar. Zaten büyük insanlar, hiçbir şeyi olduğu gibi anlayamazlar, onlara hep açıklamalarda bulunmak gerekir. Bu ise çocuklar için çok zor bir iştir. Anlatıcımız büyüklere uyup pilot olduğunda yıllar sonra Sahra çölü üzerinde pırpırlı uçağıyla uçarken motoru arızalanır ve çöle yumuşak iniş yapar. Küçük Prens hikâyesi işte her kitapta böyle başlıyor.
 
notion image
Biraz önce haberlerde izlediğim bahçesine koyun girdi diye çobanı vuran ve öldüren bir dünyaya karşı Küçük Prens’se bir kutunun içindeki koyunla hayalleri, insanları yaşatmayı beceriyor. İşte büyüklerin ve küçüklerin apayrı âlemleri…
 
Türkiye’de yapılan farklı basımlar
Türkiye’de yapılan farklı basımlar
 
6 Nisan 1943’te ilk kez basılan The Little Prince, bizde de ilk kez 1954’de Ahmet Muhip Dıranas’ın çevirisiyle Çocuk ve Yuva dergisinde basım yaptı.
 
notion image
 
Exupery’nin aklına nereden gelmiş böyle bir şey yazmak? Anlatıya göreyse şöyle: Saint Exupéry her yere bir çocuğun resmini çizermiş: mektuplara, peçetelere, restoran menülerine, eline geçirdiği her kâğıda… Bir gün yayımcısı onun kim olduğunu sormuş. “İçimdeki çocuğu çiziyorum,” demiş yazar da. “O halde neden onun öyküsünü yazmıyorsun?” demiş yayıncı. Küçük Prens böylece doğmuş. Çocuklara yönelik olacağından kitabın resimli olması gerekiyormuş. Ancak profesyonel çizerlerin Küçük Prens’in ruhunu yakalayamadıklarını görünce kendi resimlemeye karar vermiş. Exupery’nin bazı çizimleri hoşuma gitmese de bazılarına bayılır gerçekten.
 
notion image
 
Küçük Prens, dünyada öyle bir hâl alagelmiş ki ta Masadennin’den Le Petit Prince’e kadar kapaklar büyükler gibi ayrıştırılmaz, hepsi aynı Küçük Prens’imizdir. Acaba diyorum Masadenin küçüğüyle, Le Petit’in küçüğü bir araya gelse ne konuşurlardı? Hikâyemiz yine balta girmemiş ormanlara dair şeylerle mi başlardı?
 
notion image
notion image
 
notion image
Bunu bilmiyorum ama hikayenin ilk denemelerinden birineExupery şöyle başlamış: “Nasıl çizileceğini bilmiyordum.”
 
notion image
Bir de unutmayayım söylemeyi bu farklı baskılardan bir tanesi de aynadan okunabilen ters baskı Küçük Prens’tir. Bunlar bize artık kültürel ögelerin yanı sıra modern sanat akımlarının da Küçük Prens’le ilişiğini gösteriyör.
notion image
 

Küçük Prens Müzesi 🏰

notion image
 
Eskişehir’deki harap bir okulun Ali Lidar ve yakınlarının yardımıyla, işçiliğiyle Küçük Prens’in ikinci gezegeni hâline gelmiş bir ev burası. Hatta dünyanın ilk Küçük Prens müzesidir burası. (Bir ikincisinin de Japonya’da olduğunu okudum) Eskişehir Anadolu Lisesi’ne bağlı bir müze olduğunu söyleyen şair, müzenin giriş ücreti de yok buranın, ruhuna aykırı diyor.
 
Müzede onlarca ülkeden gelmiş Küçük Prens kitapları ziyaretçileri bekliyor.
 
Görmeyi çok istediğim bu güzel yere ne zaman giderim bilmiyorum ama bu heyecan verici …
notion image
 

70 Yıl ⏳

Exupery Abi’nin ölümünün üzerinden 70 yıl geçeli 10 yıl olmuş. Bu 70 niye önemli? Yetmişi çıkan yazarın bu vakitten tezi yok eserini basmak serbesttir de ondan ülkemizde. 1944’te hayata veda eden yazarımız sahiden bir pilottu ve Sahra’ya uçağı düşmüştü. Yani Küçük Prens’i yoğuran şeyler yaşanmış öykülerdi. Hatta gülün Anoine’nin eşi Consuelo De Saint- Exupéry olduğunu da söylerler. Consuelo’nun bir de Gül’ün Anıları diye eseri vardır, bu da pekiştirir bu söylenenleri.
 
Dünya Savaşı sırasında görevi gereği 31 Temmuz 1944’te Akdeniz semalarında havalanan yazardan bir daha haber alınamadı. Ta ki 1998 yılında Marsilyalı bir balıkçının yazara ait bilekliği bulana ve 2004 yılında yine Marsilya kıyılarında yapılan araştırmalar sonucu uçağın enkazı bulunana kadar. Ölümünden 65 yıl sonra, bir Alman pilotu Hors Rippert, yazarın kullandığı uçağı düşürdüğünü itiraf ediyor ve “içinde kimin olduğunu bilseydim ateş etmezdim,” diyor.
 
Kocacığım, kum saatim, siz benim hayatımsınız. Nefes alıyorum, size doğru yürüyorum, elimde sevdiğiniz şeylerle dolu küçük bir sepet ve ayrıca ayna görevi görmesi için sihirli bir ay. (Kitap: Consuelo’dan Antoine’a, sayfa 152)
 
notion image
notion image

Léon 🦁

 
Lon Werth’i bilir misiniz? Niye aç ve açıkta bu adam? Ve neden ona adanmış bu kitap?
 
Léon Werth’in oğlu Claude, Antoine de Saint-Exupéry ve Léon Werth
Léon Werth’in oğlu Claude, Antoine de Saint-Exupéry ve Léon Werth
 
K24 sayfasında okuduğum yazıda Küçük Prens’i çocuk kitabı olarak görmek büyük yanılgıdır diyor yazar. Evet biraz öyle, biraz da değil. Ayrıca bu kitap birinci bölümden önce ön sözüyle başlayabilen tek tük kitaplardan biri. O ön sözde bir isim var Léon. Yani 🦁. Kitabın sonraki bölümlerinde 🐯 ve 🦊 olsa da aslanı daha sonra görmüyoruz.
 
Ya aç bir adama kitap yazılır mı? O adam kitabı alıp bürünebilir mi soğukta? Belki de Exupery, kitabı onun üşüyen bedeni için değil üşüyen yüreği için yazmıştı. Werth de alıp yüreğine sarabilecekti o kitabı.
 
Werth’in bedeni de üşüyor. Çünkü Naziler’in soykırımından kaçan yahudilerin içinde o da var. Ve İsviçre’nin soğuğunda yalnız başına…
 
Ve ne yazıktır ki Werth, Exupery’nin ölümünden sonra alır eline ilk defa Küçük Prens’i.
 
📌
Werth aç ve soğukta, savaş zamanı işgal altındaki Fransa’da bir yerde saklanırken Fransa’nın en ünlü pilotu ve en iyi yazarı Exupery, Amerika’da sürgünde yaşar. İkinci Dünya Savaşı’nın başlangıcında, “Küçük Prens”i yazarken, New York şehir merkezindeki dairesinde Fransa’yı ve arkadaşlarını düşünerek geçirir. Yıllar sonra, dünyadaki en iyi arkadaşının İkinci Dünya Savaşı’ndaki kötü durumunu duyar. Sağlığı kötü durumda olmasına ve askeri pilotlar için maksimum yaşı sekiz yıl geçmiş olmasına karşın, kafasını çevirememe de dahil olmak üzere önceki çarpışmalardan ve yaralanmalardan kaynaklanan önemli hareketsizliğe rağmen: “Aç olanlardan uzaklaşmaya dayanamıyorum… Acı çekmek ve böylece benim için değerli olanlarla birleşmek için ayrılıyorum.” diyerek Newyork’dan ayrılmaya ve Naziler ile savaşmak için 1943’ün başlarında Avrupa’ya geri döner. Exupery Mayıs 1944’te Sardunya’ya gönderilir ve kısa bir süre sonra 31 Temmuz 1944 sabahı Güney Fransa’da bir keşif uçuşunda ortadan kaybolur. Werth, Ocak 1944’te Paris’e döner. Exupery’nin göremediği II. Dünya Savaşı’nın sonunda Werth, “Tonio (Exupery) olmadan barış, tamamen barış değildir” der.
~Lapsus dergi
 
Peace, without Tonio isn’t entirely peace. (Antoine’nin görmediği bir barış, barış değildir.)
(Léon Werth / Academic Dictionaries and Encyclopedias)
 
notion image
 

Pilot 🧑🏼‍✈️

Küçük Prens’i resimleyenin de yine yazarın ta kendisi olduğunu söyleyelim. Resim kabiliyeti pek olmasa da o sürekli bir yerlere bir şeyler çizerdi demiştik yukarıda. İşte şu sulu boya Küçük Prens çizimleri de karakalem çizimleri de onun:
notion image
 
notion image
 
Küçük Prens çizimlerinde dikkat kesilecek bir nokta var: Neden pilot çizimlerde yok? Bu soruyu Morgan Müzesi serginin küratörü Christine Nelson, "Ancak hikaye için gerekli olmayan her şeyi atmaktan çekinmedi," diye yanıtlıyor. Olabilir...
Ama bir iki çizim var ki bunlar şaşırtıcı. Mesela bu resimde -bunun diğer denemeleri de- Exupery, pilotu elinde çekiçleyken resimlemiş.
notion image
 

Türk 🇹🇷

notion image
Exupery ilk önce Hollandalı seçmişti kitaptı gökbilimciyi sonra uyruğunu değiştirdi ve Türk yaptı. Kitapta aslında üç Türk var. Birincisi gökbilimcidir, ikincisi Türk liderdir (Atatürk), üçüncüsü Türk milletidir. Önce bu Türk lider bir devrim yapar ve Avrupalı gibi giyinilecek kuralını koyar. Sonra Avrupalı gibi giyinmeye başlarlar ve gökbilimci de bundan nasibini alır. Ciddiye alınmadığı Gökbilimciler Kurultayı’nda bu sefer ciddiye alınır. O vakit gökbilimcinin şöyle dediği rivayet edilir: Ye kürküm ye.
 
Üstelik ilk başta gezegenin adını ACB 316 koyduğunu söylüyor bize sayfalar. Daha sonra alıyor Asteroid B-612 adını.
 
Ersan Polat'ın resim çalışması: Van Gogh ve Küçük Prens
Ersan Polat'ın resim çalışması: Van Gogh ve Küçük Prens
notion image
 

Videolar 📽️

 
Video preview
Video preview
Video preview
notion image
 

İstifade Ettiğim Kaynaklar 📑

 
notion image
 

Dip Not ✍🏼

Tek bir konu üzerinde değil de onlarca konu üzerinde kabaca birkaç yazı oldu galiba bu. Ama belirtmeliyim ki yoruldum. Okumalar, araştırmalar, incelemeler, öğrenmeler, yazmalar, tasarımlar yani emek dolu bir sayfa için uğraştım diyelim. Bu uğraşıya değer bir konu oldu inşaAllah. Küçük Prens’i yazdığımdan dolayı da sevinçliyim.
~Caner 💫💫
 
 
 
 
notion image