Civiler
📄

Civiler

 
notion image
Onların hepsinin bir adı var: Sütlaç, Buz, Limon, Boncuk, Biber... Adlarının yanı sıra renkleri, bir de huyları var.
 
Bu sefer muhabbet kuşlarından bahsedeceğim. Bizim evde şimdi beş tane var. Biz evde civiler diyoruz. Durmadan civ, civ, ciuuv diye ötmelerinden ötürü. Hem söylemesi de hoş.
 
Bizimkilerin isimleri yukarıda saydım, bir de fotoğraflarını koydum yukarıya. Hepsi ne hoş değiller mi?
 
Onlar yakın birer arkadaşım. Kuşlarım demek yerine bu daha güzel, onlar “arkadaş”. Mesela evde bir den dilinle “tık tık tık tık” diye sesler çıkarabilirsin, yahut ıslık öttürürsün, yahut da “babacık, babacık, cici kuş, aşkım” diye seslenebilirsin diğer odadaki kuşa. Hoş, kafa bile sallamaya başlayabiliyorsun bir süre sonra:)
 
Önce hepsinin bi’ huylarından bahsedeyim sonra renklerine geçerim:
 

Sütlaç 🍲

notion image
Sütlaç yanak ısırmayı seviyor. Ama el ısırmaz, tek yanağı mora çalıyor fakat diğer yanağı boş. Ele gelmiyiyor tabi ama havuç yemeye bayılır, gerçi yemek denmez parçalayıp atmak onunki hatta değirmen gibi öğütmek desem yeridir. Sonra öbürkülerin tüylerini arkadaşının saçını çeken çocuklar gibi çeker. Eşi Limon onun. Gagalışıp kafa sallarlar birlikte, sonra Sütlaç en sonra bir gaga atar ona ve cilveleşme biter. Üst gagası çift gibidir ve lakabı da Süto.

Limon 🍋

notion image
Eşinin Süto olduğunu demiştim, onun lakabı da Limo. Eskiden ele gelirdi fakat şimdi evleri kalabalık olunca o da onlara uydu, aklını çelmiş olmalılar ki gelmiyor artık. O havucu yer, uslu durur. Ama ekşi değil aksine tatlı bi’ limon.

Boncuk 📿

notion image
Boncuk’un lakabı yok, belki bono olabilir ya da telefon tutacağı. Evet, telefonun üstüne çıkmayı, onu ısırmayı sever ama başka bir uzatılınca hemen kaçar. Fena da ısırır eli, o yüzden dokunmak tehlikeli. Fakat gagasından okşamayı becerdim. Onun eşi Çimen’di…

Biber 🌶️

notion image
Biber’le de Buz eşler. Biber çekingen, her şeyden ürker ama Buz’la birbirlerinin kafalarını kaşırlar durmadan. Ama aralarında en çok ötenleri o. Durduk yere öter. Önceden Bulut ve Güneş’le yaşıyordu fakat onlar…

Buz 🧊

notion image
En tüylü, gözünün ününü göremeyen (tüyden dolayı yoksa kör değil) ve ele gelen tek o: Buzo. Ama ele alırken parmağınızı kapabilir de. O yüzden avucunuzu ayağına sürmelisiniz ki o da binsin. En çok el kapan da o. Adını yiğenim (kuzen aslında) koymuştu. Ve bizim balkona gelmişti kendisi, biz de misafir ettik eve. Sonra anneannemgil Biber’i verince onla eş oldular.

 
İşte böyle. Muhabbet kuşları cereleri gibi renk katıyorlar insan hayatına. Bizim ilk muhabbet kuşumuz Pamuk’tu. Sonra o kaçtı. Tabi bu çok eskiden di. Sonra YKS dönemimde Özgür ve Küçük Limon geldi.
 
notion image
 
Komşumuz biraz bakın diye vermişlerdi, o günden beri bırakmadım işte. İnsanın hayatında başka bir yere sahip bu hayvanlar. Ama bir de onların elinden çıkıp gitmesi var. Bir kuşunu kaybedince çok üzülüyor, ağlıyor insan. Ama özlemini, hatırasını taşıyor içinde.
 
(Bu yazıyı kaleme aldıktan iki gün sonra iki civi daha katıldı aileye: Edi ile Büdü. Beyaz yanaklı kardeşler.)
 
notion image