Görmeyelden yüzünü ben ki nigârım, sensedim…
Âh u zâr ile geçer bu rûzgârım, sensedim…
Gül cemalin gülşenin gül gibi arz et bana ki
Bülbül-i şûrîde-vâr, ey gül-izârım, sensedim…
Gönlümün şehrini kim virân ediptir zulm ile?
Gel yine ma’mur kıl, ey şehriyârım, sensedim…
Sohbetinden vaslının, ayrı düşelden ney gibi;
Göklere irgirmişem feryâd ü zârım “sensedim…”
Firkatin yolunda ben toprak, anınçün olmuşam;
K’ilede senden yana yeller, gubârım; sensedim…
Gel berü cânım gibi, iki cihânda sevgili
Senden özge yohdurur âlemde vârım, sensedim…
Ben Hümâmî, düşmüşem derdine nitekim Süheyl
Kandasın dermân, yetiş ey Nevbahar’ım, sensedim!
~