A
Ayşe Şasa
- Ümit et kızım, Allah insanın ümidine nazar eder.
- Kimseyi kalbinden ah ettirecek kadar üzmeyin. Naz makamında bir ah nelere kadirdir bilemeyiz.
- Başlayacak gücün kalmadığında sana can verenin hatrını düşün.
- Susmak, yanlış zamanda yapılırsa zalimin cesareti olur.
- Allah’ı hatırlatacak bir dostunuz varsa, sonsuz bir duayı yaşıyorsunuz demektir.
- Kalp kırmayın. Saklı kalmış tüm tebessümlerin vebali üzerinizde kalır belki de…
- Hayalim yarım kaldı diye üzülme en güzel tamamlayıcı Allah’tır.
- Dünya gölgeliğinden geçiyoruz. Bir bakmışız ölüm sonsuzluğuna tebessüm etmişiz. Ölümü düğün gibi karşılayacak bir hayat yaşamayı nasip etsin Allah hepimize…
- Kalbimizin sevinci hangi sabırda saklı bilmiyoruz. Tüm heyecanımız beklemenin bereketine inanmak…
- Ümidi Allah olanın kalbine kimse umutsuzluk ekemez. Allah tüm dertlerin mükafatına kefildir.
- Kıyamet günü yaratıcıya anlamlı ve onurlu bir hikaye anlatabilmeliyim.
- Kim bilir belki de özlemek insanın en güzel hatırasıdır.
- Başkalarının yaşamlarına ayak uyduramayacak kadar kendimle doluyum.
- Dünyanın en büyük felaketi, insanın yaradılış gayesiyle, kendi doğasıyla çatışmaya girmesidir.
- Düşünüyorum... Çocuklarına, âlemin neye dair olduğunu, nereden gelip nereye gittiğini bildirmekten aciz bir dünyada esenliğin, mutluluğun, bilginin, anlamın bir katresinden söz edilebilir mi? Yüce, aşkın değerlerin varlığına, hakikate sırt çevirmiş hümanist kültür, modern insanın kulağına, kendisinin âlemin merkezi olduğunu fısıldamış, ona ilahlığını beyan etmiş; zuhur eden büyüklük hezeyanının ağırlığına dayanamayan insanoğlu, tüm dengesini yitirerek, bu kez iki adımda bir küçüklük hezeyanlarının, mikromaninin girdabına yakalanmaya yüz tutmuştur. Modern yalanının bedelidir bu.
- Ruh hasta olmaz, nefis hastalanır. Ruh ulvidir, nefis aşağılık. İnsanı menfi noktalara çeker. Bu hasta egomuz, dünyayı bize zindan eder; yaşadığımız bütün olayları, negatif açıdan bize gösterebilir. Haksızlıklara uğradığını zanneder. İnsanı, hayatın saçma olduğu sonucuna götürebilir bu türlü hezeyanlar. Çünkü şeytanî bir etki altındadır nefs. Nefsimiz bizi daraltır ve menfi bir alan içine hapsederse, buna karşılık uyanık olup daima bir 'acaba' sorusunu sormak, bir de müspet telkinlerde bulunan unsurlarla yakınlık kurmak gerekir. Ama daima bir 'acaba' sorusunu kafamızda tutmak zorundayız. Fakat bütün işlerde aramak, araştırmak ve sorgulamak çok önemli. Acaba dünya benim gördüğüm gibi mi? Bu konu, sahiden benim düşündüğüm gibi mi? Acaba haklı olmayabilir miyim? Benim gibi düşünmeyen insanlar da var. Acaba onlar ne diyorlar? Acaba onlar nasıl kimseler ve hangi kaynaktan besleniyorlar? İşte böyle devamlı kurcalamak gerekiyor.
- Gerçekçi olabilmek çok zordur.
- Bir kuşak evvel samimi bir dini hayat yaşayan kimselerin torunları, Allah isminden habersiz yetişiyor.
- "Romantizm" kelimesi Kemal Tahir'in, gevşek ahlaklı, bencil, mariz biçimde hayalperest insanlara uygun gördüğü bir sıfattı.
- Hayat tarzımızı içime sindiremiyorum.
- Akıllılar dünyasının bir kıyısında, sisli bir dağ başına çöreklenmiş, dünyayı kendimce anlamdırmaya çalışan bir deliyim.
- Ve neyi arzularsanız onu bulacaksınız. Çirkini arayanlar çirkinliği, güzeli arayanlar güzelliği.
- Her ibadet karşılığında ruhumuzda bir mayalanma gerçekleşir.
Abdurrahim Karakoç
- Yarını neden beklersin Bugün bile geçtir evlat...
D
Doğan Cüceloğlu
- Bu kişi yanlış mesleği seçmiş, temelde çocukları seven birinin onların ağlamalarına farklı gözle bakması gerekirdi.
- Onu öğretmenliğe hazırlayan eğitim sürecinde temel bir aksaklık ve eksiklik var. Bir öğretmenin çocuklarımızda çok sık gözlenen davranışlarına bu kadar hazırlıksız ve “farkındalıktan yoksun” olması, öğretmeni yetiştiren eğitim düzeninde temel aksaklıklara işaret ediyor.
- Bir kitap bir insanı, bir insan bir toplumu değiştirebilir. Bu toprakların çocuklarında bu gücün olduğuna inanıyorum.
- Her gün yaptığım bir şeyi bugün nasıl farklı yapabilirim?
- Mutlu aile ortamında yetişen insanlar, başlarına gelen olayların çoğunluğunda mutlu olunacak bir yön bulurlar. Mutsuzluk içinde yetişmiş insanları mutlu edecek olayların sayısı ise yok denecek kadar azdır.
E
Edmondo De Amicis
Çocuk Kalbi 📖
- Bu sonsuz eğitim ordusunun bir askeri olarak sana cesaret diliyorum. Kitaplar senin silahların, sınıfın ise bölüğündür. Bütün dünya savaş alanın olup gerçekleştirilmesi gereken görevin ise insanlığın yükselmesi, ilerlemesi ve uygarlaşmasıdır. Bu yolda asla korkak bir asker olma Enrico'cuğum...
- Yazıklar olsun anneleri üzen ve onlara değer vermeyen kötü kalplilere.
- Enrico, ne mutlu sana! Çalışmak ve gezmek için çok zamanın var, dedi.
- Aferin çocuklarım aferin, sancağı küçükken selamlamasını bilen, büyüdüğü zaman onu savunmasını da bilir. Onu selamlamanız çok güzel bir davranış, dedi.
- Sen mutlu olmaya uğraşırsın ama onlar hayatlarını devam ettirmek için uğraşırlar.
- Aman Enrico'cuğum! Bundan böyle dilenen bir annenin önünden asla ona birkaç lira vermeden geçme yavrucuğum.
- Bir yargıya varabilmek için acele etmemeli, evet o ticareti seviyor ama bu onun bir kalp taşımadığını göstermez ki!
- Kışı sevin, kar yağışını bayram yaparak kutlayın çocuklar ama kışın ve soğuğun yoksulluk ve ölüm getirdiği binlerce çocuğu da asla unutmayın, dedi.
- Çalışmanın işaretleri hiçbir zaman kir değildir. Bunlar kireç, alçı, vernik, toz ve bilmem daha neler olabilir... Fakat asla pislik olamaz. Çalışmak hiçbir zaman hiçbir yeri kirletmez.
- Enrico'cuğum, sen de aynı durumda olsaydın, görevini yapacak ve suçunu itiraf etme cesaretini gösterecek miydin, diye sordu.
- Benim ağarmış saçlarıma saygı duyunuz. Ben yalnızca bir öğretmen değil aynı zamanda da bir anneyim, dedi.
Ekrem Işın
- Düşünmüyoruz, çünkü rahatımızın kaçacağını biliyoruz.
- Kendini yenen kendini yeniler.
F
Fethi Gemuhluoğlu
- Peygamber-i Ekber; müddet-i ömründe, Devr-i Saâdet'de gülmediler, hele ağız dolusu hiç gülmediler; gülümserlerdi.
- Batı adamının bunalımı çok tabiîdir; muallâktadır. Doğu adamı yerinmez ve sevinmez, çünkü dünyada sevinilecek ve yerinilecek bir şey yoktur. Ve bizim hüznümüz Allah’adır. Biz durup dururken, kendi kendimize, kendi nefsânî oyunlarımız için, şehevatımız için mahzûn olmayız.
- Tarihe dost olacak kadar ciddî bir ilm ile ilimlenmediğimiz için, -talib olmadığımız için ilme, ve irfâna, tarihe de, tarih fikrine de dost değiliz.
- Her sabah evinizden, Allah'a ev halkını, hâne halkını ısmarlayarak çıkınız. Onlar size "Güle güle” deyip dememekte muhtârdırlar. Hâne halkına yaptığınızı, gayrı olmayan halka da yapınız. Yine, herkese, her zaman…
- İnsanda da süflî yoktur. İnsan bağırsaktan ibâret değildir. Bağırsak da insanda vardır. Ama insan gönülden ibârettir. “Elem neşrah leke sadrek” diyor, “Biz Sen’in Sadr’ını yarmadık mı, genişletmedik mi?” diyor, “Biz Sen’in Sadr’ını yarmadık mı, genişletmedik mi?” Sizin sadrınız ne zaman yarılacak, ne zaman genişleyecek?
- “Dost yüzünü göremezsem bu gözlerim nemdir benim” diyor. Biz dost yüzünü göremiyorsak gözlerimizin vazîfesi nedir? “Dilsizler haberini kulaksız dinleyesi” diyor. “Dilsizler haberini kulaksız dinleyisi” diyor; kulağımıza dost değiliz. Gönlümüze dost değiliz. Gönlümüz Beytullah değil. Kan deverân ettiren -ettiriyor mu, ettirmiyor mu benimki; o da mechûl- bir uzuv. Biz uzuvlarımızın da hakkını vermiyoruz. Uzuvlarımıza da dost değiliz. Çünkü kendimize dost değiliz.
- İnsanın uykuya sırt çevirmesi lâzım. Peygamber-i Ekber uyumazlardı. Eğer Türkiye’de insanlar, Türk insanı, Müslüman insan, Millet-i İslâmiyye’nin insanı, İslâm Milleti’nin insanı, yeniden bir “ba‘sü ba‘de’l-mevt” sırrını yaşamak istiyorsa, onu ihyâ‘ etmek istiyorsa, yeniden bir ba‘sü ba‘de’l-mevt’e doğmak istiyorsa, uykuyu kaldırmalıdır. Uykuya düşman mı olalım? Hayır! Uykuya dost olmayalım. Her şeye dost olalım, uykuya dost olmayalım. Her şeye dost olalım, politikaya dost olmayalım. Her şeye dost olalım, hırs-ı mâl ve hırs-ı câha dost olmayalım. Her şeye dost olalım ve paraya dost olmayalım.
- Allah diyor ki, “Gönlü kırık olanlarla beraberim.” Onun için gönlüm kırık.
- Peygamber-i Ekber bir hadîs-i nebevîlerinde buyuruyorlar ki fem-i saâdetlerinden, “Diş fırçalamak farz olacaktı.” Eğer Peygamber-i Ekber’in Ümmet’inden ağzında dişi olmayanlar varsa, bir tanesi bile delikse, ağzı bomboşsa, onların Kelime-i Şehâdet getirmekten adeta utanmaları gerekir. Hayâ‘ sâhibi olmaları gerekir. Dişimize bile saygıyı emrediyor, bütün uzuvlarımıza, sonra gönlümüze, sonra insanımıza, sonra vakte... Yani dostluk.
- Türkiyemizin bütün çocukları ve anneleri için kavgaya katılmayı ibadet addediyorum.
- Ben aşksız insanlar görüyorum: Huzur içinde uyuyorlar, gidiyorlar, gülüyorlar, vitrinlere bakıyorlar; hâlâ büyük büyük pazarlıklar peşindeler, hâlâ büyük büyük ihâlelere giriyorlar. Türkiye'nin içinde bulunduğu felâketi idrâk etmiyorlar, huzur içindeler…
H
Haris el Muhasibî
- Kendinden bahsetmenin kapısını sağlam bir kilitle kapat.
Hüseyin Nihal Atsız
- Kız sevmeyen erin gönlü paslanır
Paslanır da imil imil yaslanır.
Hüsrev Hatemi
- Aklın Yenilgisine Kurşun Ben sana çok dualar yolladım Gücümce hamd ve senalar yolladım Sen bana akıl-fikir vermiştin Suç benim Rabb'im ,Ben çuvalladım....
- Kuşkular zehirleştiği zaman 'Sevgi var' diye ısrar niye?
- Tükenen Kalpler Rübaisi Aşk var sanıyorduk, bu ne boş ümitmiş Aşk, sadece eski çağlara aitmiş Birçok kişi yıllar yılı beklerken onu Kalbler boşa çarpmış ve ömürler bitmiş
- Sevilen Hiç Ölümlü Olmamalı Sevilen hiç ölümlü olmamalı Kader ona zulümlü olmamalı Zaman, O'na dokunmadan geçiver Kimse ondan alımlı olmamalı
- Sevgi Rübaisi Sevgi, acıyı öğrenmektir Tüm bencilliklerden iğrenmektir Bir özge kurbanlığa olup talip Her an, her saniye doğranmaktır
- Çocuk Rübaisi Önünde sonunda, sen bir çocuktun, Us ülkemi nasıl becerip, yıktın? Kendi kendine oynasaydın ya! Ah çocuk neden karşıma çıktın?
- Gül Olmak Külleşmeye Hazırlıktır Firak çakmaktaşından doğan kıvılcım, Değdiğinde sevdanın kavına... Fesleğen yerine gül bitebilir, Gül yerine fesleğen de...
J
Jean-Jacques Rousseau
- Öğretmenin öğrenciye söylediği tek bir yalan eğitimin bütün meyvesini yok eder.
- Bizi baskı altına alan ve yıpratan bütün tutkular dışarıdan gelir,; doğa vermez bunları bize, tersine doğaya rağmen biz kendimiz buluruz bu tutkuları.
- Dümeni sakın bırakma elinden yoksa her şey biter.
- Şu iki cümle birbirinden ayrılmaz: Her zaman yeterlilik ve hiçbir zaman fazlaya kaçmama. Çocuk annesini sevmek zorunda olduğunu bilmeden önce sevmelidir.
- Ölmesini engelleme, onu yaşat.
- Yaşamak nefes almak değil çalışmaktır.
- En çok yaşayan insan arkasında en çok yıl bırakmış insan değildir, yaşamı en çok hissetmiş olandır.
- Sizi böyle bağlasalar daha çok feryat edersiniz.
- Çocuğun yumuşak ve esnek tellerine hiçbir dirençle karşılaşmadan istenilen kıvrım verilebilir.
J. D. Salinger
Çavdar Tarlasında Çocuklar 📖
- Bir kitabı okuyup bitirdiğiniz zaman, bunu yazan keşke çok yakın arkadaşım olsaydı da canım her istediğinde onu telefonla arayıp konuşabilseydim diyorsanız o kitap bence gerçekten iyidir.
- Olgunlaşmamış insanın özelliği bir dava uğruna soylu bir biçimde ölmek istemesidir, olgun insanın özelliği ise bir dava uğruna gösterişsiz bir biçimde yaşamak istemesidir.
- Sen bir öğrencisin; hoşuna gitse de gitmese de öğrencisin. Sen, bilgiyle yatıp bilgiyle kalkmak zorundasın.
- Gönlünde yatan türden bilgiye adım adım yaklaşmaya başlayacaksın; yani istiyorsan, arıyorsan ve bekliyorsan onu.
Johann Heinrich Pestalozzi
Çocuğunu Nasıl Eğitirsin 📖
- Kötülük yapan insanlar, içsel bilgiye ters davrandıkları için mutsuzlardır. Doğalarına aykırı davrandıkları için acı çekerler. Ruhları kavrulur ve mutsuz olurlar. İçlerinde ki boşluğun da kederin de doymamışlığında sebebi budur.
- Toplumsal yapının özü eğitimden gelir.
- İnsan zihinsel enerjisini sağlıklı bir şekilde kullanmazsa zihninde boşluklar oluşur. Bu boşluklar genel ruh haline yansır ve kişi sürekli boşluklar içerisinde yaşar. Yaşamanın bir anlamı kalmaz. Zihnini boşluklar ele geçirir.
- Konuşmak ancak konuşarak gelişeceğinden ve o dilde düşünebilmek için o dilde çokça konuşmak lazım olduğundan o dilde korkusuzca konuşabilmek şarttır.
- Soylu bir kalp ve iyi eğitilmiş bir beyin işte tüm ihtiyacımız olan budur.
M
Maria Montessori
Çocukluk Çağı Eğitimi 📖
- Cehalet, insan için yetersiz beslenme veya yoksulluktan bile daha ölümcüldür.
- Günümüzde eğitim, insanın kendisini uyarlamak zorunda olduğu çevre hakkında bilgi sahibi olmasına yardım etmediği takdirde ne işe yarar?
- Manevi bir varlık olarak insan, dış koşulların insafına bırakılmıştır ve o nedenle insan, kendi inşa ettiklerinin yıkıcısı olma yolundadır.
- Günümüzde de insanoğlu çevresiyle olan ilişkisinde yenilmiş ve köleleştirilmiştir çünkü insanoğlu çevresiyle karşılaştırıldığında zayıf kalmıştır.
- Mesele, insanlığın kendisinin yenilmiş ve köleleştirilmiş olması değil, neden köleleştirilmiş olduğudur.
- Her şeyin efendisi gizemli bir varlık gibidir. Zalimlerin hepsi bir tanrı gibi güçlüdürler. Ama insanı yutan ve ezen içinde bulunduğu çevre ve ortamdır.
- Zira zaman; insanların birbirleriyle kavga etme zamanı değil, birbirlerini kabul etme zamanıdır.
- Bir hastanedeki hastaların sağlığına kavuşmasına ve yaşamaya devam etmesine nasıl yardım ediyorsak, şimdi de insanlığın kendini kurtarmasına yardım etmeliyiz. Dünya kadar geniş bir hastanede hemşireler olmalıyız.
- Yanlış, gerçeğin en güzel kanıtıdır. Bu şaşırtıcı gerçeğe inanmadığımı itiraf ediyorum ama artık ikna oldum. Bunun inanılmaz ama gerçek olduğunu söylemeliyim.
- Toplumun yeniden inşası adına yapılması gereken en acil girişimlerden biri eğitimin yeniden inşasıdır. Bu, çocuklara kendi yaşamlarına uygun ortamlar verilerek sağlanmalıdır. O halde, ilk iş çevre dünyadır, aile ve okul gibi diğer çevreler kozmik yasaların rehberliğinde insan mükemmelliğini gerçekleştirme eğiliminde olan yaratıcı dürtülere karşılık vermeli ve onları tatmin etmelidir.
- Uygar dünya, tüm insanlığın sürüldüğü ve hepsinin hapsedildiği, küçümsendiği ve yaratıcı dürtülerin yok edildiği, her insanın kendisini sevenler arasında bulmaya hakkı olduğu hayat veren uyaranlardan geri çekildiği muazzam bir toplama kampına dönüşmüştür.
N
Nurettin Topçu
Türkiye’nin Maarif Davası 📖
- Bize bir insan mektebi lâzım. Bir mektep ki bizi kendi ruhumuza kavuştursun; her hareketimizin ahlâkî değeri olduğunu tanıtsın; hâyâya hayran gönüller, insanlığı seven temiz yürekler yetiştirsin; her ferdimizi milletimizin tarihi içinde aratsın; vicdanlarımıza her an Allah'ın huzurunda yaşamayı öğretsin.
İ
İdris Mahfi
- Çok param olunca telif hakkı olmayan kitapları bastırıp maliyet fiyatına satacağım. Öyle market raflarında falan değil, seyyar araba ile "Hegel'e gel, Kant'a gel, Dosto var Puşkin var, klasiklerin iyisi burda" diye bağırarak sokak sokak dolaşıp satacağım.
Italo Calvino
İkiye Bölünen Vikont 📖
- Bazen insan kendini eksik sanır, oysa sadece gençtir. Yeniyetmeliğin eşiğine ulaşmıştım ama ormandaki büyük ağaçların köklerin arasında saklanıp kendime masallar anlatıyordum.
- Kendime masallar anlatmak için ormana saklanmıştım.
- Yanılıyor muyum?.. Siz gençler, biz yaşlılara hep yanıldığımızı söylersiniz… Peki siz?
R
Rumî
- Bahçeye diken aramak niyetiyle girersen kendinden başka bir şey bulamazsın.
- Ey kendini kedere bırakmış kişi; sen, kendi avın ve kendine kurduğun tuzaksın.
- Bir insanın alnına bütün bir insanlığın fihristi çakılıdır. Kimi insanlar da bütün servetlerini yüzlerinde gezdirirler.
- Kimsenin bakmadığı yönden bak cihana.
Rıfkı Melûl Meriç
- Baştanbaşa ızdırâptır ömr-i beşer.
S
Selçuk Şirin
- Kuralların olmadığı bir ortam oluşturduğunuzda eğitilmiş insanlar o ortamda ya kafayı yer ya da o ortamı terk eder. Eğitim tek başına bir ortamı kurtaramaz.
- Devletin asli görevi yardım dağıtmak değil, ilk başta kimseyi yardıma muhtaç etmemek.
Yetişkin Çocuklar 📖
- Çünkü pratik, teoriyi terbiye eder.
U
Ubeydullah Ahrar Hz.
- Efendim ben, bir zaman kalbin bedenimizin içinde olduğunu sanıyordum. Gaflete bakın ki her şey onun içindeymiş.
Y
Yahya Kemal Beyatlı
- Paşam, ben Ankara'nın en çok İstanbul'a dönüşünü seviyorum.
Made with Bullet